Elizabet’in doğurma vakti geldi ve bir oğul doğurdu. Komşularıyla akrabaları, Rab’bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar. Sekizinci gün çocuğun sünnetine geldiler. Ona babası Zekeriya’nın adını vereceklerdi. Ama annesi, “Hayır, adı Yahya olacak” dedi. Ona, “Akrabaların arasında bu adı taşıyan kimse yok ki” dediler. Bunun üzerine babasına işaretle çocuğun adını ne koymak istediğini sordular. Zekeriya bir yazı levhası istedi ve, “Adı Yahya’dır” diye yazdı. Herkes şaşakaldı. Luka 1:57-63
Yahya’nın sünnet töreninde hayal kırıklığının nasıl yükseldiği kolayca görülebilir. Dostları ve akrabaları önce sormadan bebeğin adı hakkında fikir yürütürler; sonra Elizabet onları düzeltince yeni isimden memnun kalmadılar. Ancak Zekeriya ismi onayladıktan sonra ziyaretçiler nihayet sakinleşir. Elizabet’in bebeğini alıp oradan kaçmak isteyip istemediğini merak ediyorum. Kimi zaman aileler fazla baskı ve ısrarla yüklenebilirler. Eğer aile içi anlaşmazlık yaşıyorsanız, Tanrı hissettiklerinizi anlayacaktır. Tanrı sizin yolunuzdan geçmiştir. Sizi önemsiyor-evet, ailenizi de önemsiyor. İsa, siz O’nun ailesinin bir üyesi, Tanrı’nın sevilen, bilinen ve istenen bir çocuğu olabilesiniz diye yaşamını feda etti.
Dua Edelim: Sevgili Tanrı’m, anlaşmazlıkla karşılaştığımda bana esenliğini ver. Amin.
