Böylece Şimon, Ruh’un yönlendirmesiyle tapınağa geldi. Küçük İsa’nın annesi babası, Kutsal Yasa’nın ilgili kuralını yerine getirmek üzere O’nu içeri getirdiklerinde, Şimon O’nu kucağına aldı. Luka 2:27-28a
Tıpkı Şimon gibi bebek İsa’yı kollarınızda tutmanın ne kadar garip olacağını hiç düşündünüz mü? O küçük, kundaklanmış bebeği sallarken aslında bir gün tüm insanlığı yargılayacak olan göğün ve yerin Yaratıcısı’nı elinizde tutuyorsunuz. Sizi, çivi izli elleriyle tutacak olanı tutmak yani. Bu, ne kadar garip?
Beden alarak dünyaya gelmenin ilginç yanı da budur. Tanrı dünyaya, çaresiz, küçük bir bebek olarak geldi; böylece kötülüğün gücüne yakalanan herkese yardım etmek için hazırlanabilirdi. İsa’nın, kendisini besleyebilmesi için bir anneye ihtiyacı vardı çünkü bir gün bizi besleyen yaşam ekmeği olacaktı. Bir gün hepimiz O’nun huzurunda temiz ve kutsal olan doğruluk gömleğini giyelim ve yanında sonsuza dek huzur bulalım diye ailesi O’na gözleri gibi bakmıştı.
Şimdi de O’na iman ettiğiniz için İsa sizi, O’nu tanımayan bir dünyada yaşayıp hizmette bulunduğunuz süre boyunca hayatınızın her gününde kendisini taşımaya davet ediyor. Bir imanlı olarak aynı zamanda Mesih taşıyıcısınız; İsa Mesih içinizde yaşıyor. Sizi asla yalnız bırakmıyor. Siz de O’nu, müjdeyi başkalarıyla paylaşarak dünyaya taşırsınız. Bir Hristiyan’ın nasıl olması gerektiğini gerek sözlerinizle gerek davranışlarınzla gösterirken taşırsınız Mesih’i. O da sizi zor zamanlarınızda, tehlikedeyken, ayartılırken, ölüm zamanınız gelirken kendisiyle birlikte cennete taşıyacaktır.
GÜNÜN DUASI: Rab’bim Mesih İsa, yüreğimde yaşadığın için sana şükürler olsun. Bana yardım etk ki, senin Müjde’ni başkalarına duyurayım. Amin.