“Bir süre sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı. “Bunu benim için yapan Rab’dir” dedi. “Bu günlerde benimle ilgilenerek insanlar arasında utancımı giderdi.” Luka 1:24-25
Kimsenin sizi önemsemediği, herkes tarafından görmezden gelindiğiniz durumlar oldu mu? İnsan kendini çok çaresiz hisseder öyle zamanlarda. Partiye davet edilmeyen, arkadaşlar arasında evli olmayan ya da kalabalık sohbetlerde kimsenin konuşmadığı tek kişi olmak zordur. Öyleyse, etrafta oynayan çocuklar ve gezinen hamile kadınlar arasında, Elizabet gibi çocuğu olmayan tek kadın olmak, çok zordur.
Arkadaşlarınız ve komşularınız tarafından önemsenmeme hissi zaten yeterince kötüyken, Tanrı’nın sizi görmezden gelmesi düşüncesi insanı dehşete düşürür. Elizabet çocukların Tanrı’dan gelen birer hediye olduğunu biliyordu. O zaman neden Elizabet’i bu hediyeden mahrum bırakıyordu Rab? Yanlış bir şey mi yapmıştı acaba? Belki de Tanrı sadece görmezden geliyordu onu. Tanrı’nın gözünde onun bir önemi yok muydu? Ne kadar can acıtıcı! Aslında hiçbirimiz Tanrı’nın ilgisini hak etmesek de bize ilgi göstermesi için çabalarız. Sevildiğimizi bize hissettirsin isteriz. Hiçbir şey hissedemeyip Tanrı’nın bizi görmezden geldiği yanılgısına düşünce de canımız yanar doğal olarak.
Elizabet kendi vücuduna baktı ve Tanrı’nın onu unutmadığını anımsadı. İçini bir sevinç kapladı. “Tanrı beni önemsiyor”, diye düşündü. Kanıtı da, yaşlı olmasına rağmen karnında büyüyen bebekti. Fakat bizlerin bu kadar uzun zaman beklememize gerek yok, çünkü Tanrı bizi de önemsedi. Kanıtı da, Tanrı’nın Meryem’den doğmuş olan biricik Oğlu Kurtarıcı’mız İsa Mesih’tir.
Tanrı’nın bizleri unutmadığını İsa Mesih’te görebiliriz. O bize sevgiyle yaklaştı; üstelik bütün imanlıları ailesine dâhil etti. Yani, unutulmadınız; aksine seviliyorsunuz.
Günün Duası: Sevgili Göksel Babamız, en terk edilmiş hissettiğim zamanlarda bile yanımda olduğun için sana şükürler olsun. Her zaman senin sevgine sığınabilmem için bana yardım et. Amin.