“Bu sırada, Rab’bin bir meleği buhur sunağının sağında durup Zekeriya’ya göründü. Zekeriya onu görünce şaşırdı, korkuya kapıldı. Melek, “Korkma, Zekeriya” dedi, “Duan kabul edildi. ….” (Luka 1:11-13a)
Zekeriya için zor olmuş olmalı. Karısıyla birlikte yıllarca bir çocuk sahibi olmak için dua etmişlerdi. Ama yıllar geçti. Çocuk cıvıltısından yoksun, sessiz bir evde iki insan birlikte yaşlandılar. Hiçbir değişiklik olmuyordu. Ama birden inanılması zor bir şey oldu. Zekeriya’nın önünde bir melek beliriverdi. “Korkma” dedi melek. “Tanrı dualarını duydu. Ve işte şöyle olacak.”
Zekeriya’nın hayatı alt üst olmuştu. Artık sessiz bir yaşantısı yoktu. Artık hayatında bir bebek vardı – bir oğlan. Mesih’in öncüsü olarak gelen kişi.
“Korkma”, dedi melek.
Sanırım Zekeriya’nın bu sözleri duymaya ihtiyacı vardı. Kendimden biliyorum; yaşamımda ani bir değişiklik olduğunda benim de bunu duymaya ihtiyacım oluyor. Bu değişiklik iyi yönde bile olsa, duymak istiyorum: Korkma! Tanrı seni unutmadı. O senin dualarını duydu. Ve kontrol ondadır. O harika bir şey yapıyor şu anda.
Senin yaşamında da değişen bir şeyler var mı bu aralar? Kötü ya da iyi yönde olabilir. Tanrı bütün bu olanların ortasında, seninle birliktedir. O seni yalnız bırakmayacak. Onun adı zaten, İmmanuel’dir. Yani, Tanrı Bizimledir.
Pavlus’un Romalılar 8.bölüm 31, 32 ve 37 ila 39.ayetlerde şöyle yazmasına şaşırmamak gerek. “Tanrı bizden yanaysa kim bize karşı olabilir. Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla bize her şeyi bağışlamayacak mı? … Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.” (Romalılar 8:31-32, 37-39).
Dua Edelim: Ya Rab, değişime karşı, Senin beni her zaman ellerinde güvende tuttuğunu bilerek, değişimleri cesaretle karşılamamı sağla. Amin.