Elizabet’in doğurma vakti geldi ve bir oğul doğurdu. Komşularıyla akrabaları, Rab’bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar. (Luka 1:57-58)
Nefret. Yargılayıcılık. Irkçılık. Açgözlülük. Kendini haklı çıkarma. Eğer son zamanlarda haberleri izliyorsan bunların hepsini görmüşsündür. Ve bu yeni bir şey de değil. Öyle değil mi? Sonunda televizyonu kapatıyorum, gözlerimi yumuyorum ve dua ediyorum.
Bir vatandaş, bir Hristiyan ve bir insan olarak görevimi yaptım: Dua ettim, ilgili yerlere mektuplar yazdım, bağış verdim, gönüllü olarak çalıştım… Ve artık tamamen tükenmiş durumdayım. Çünkü hiç kimse (Tanrı’dan başka hiç kimse) kötülük engelini her gün aşmayı başaramaz.
Peki bunun çaresi nedir? Elizabet’in komşuları çareyi biliyorlardı. Onlar, “Rab’bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar.” Akıllarındaki olumsuz düşünceleri bir an olsun bir kenara bıraktılar. Sadece Tanrı’nın iyi, saf, sevgi dolu armağanını gördüler: Bir bebek. Hem de bu bebek ne kadar uzun zamandır kendisini bekleyen bir aileye doğmuştu! Ve sevindiler.
Pavlus da bize bunu tavsiye ediyor. Filipililere Mektubu 4.bölüm 8.ayette şöyle diyor: “Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün.” (Filipililer 4:8)
Ve bizler, Tanrı’nın bize verdiği en iyi, en saf, en sevgi dolu, en muhteşem armağanına, yani Mesih İsa’ya odaklanmazsak ne kadar aptalca davranmış oluruz, değil mi? Hayatlarımızda, iyi bir şeye odaklanmayı başaramadığımız zamanlar oluyor. Ama her zaman İsa var. En muhtaç anımızda yanımıza gelen, yaşam veren ölümüyle bizi kurtaran Rab’bimiz ve Kurtarıcı’mız var. Ve O bu zaferini bizimle paylaşıyor.
O’nun mükemmelliğini ve lütufkârlığını bir düşün! Kim böylesi bir iyilik görmüştür? Hem de bunu hak etmeyen insanlara yönelik bir iyilik! O’nun gerçeğini ve yüceliğini düşün: Bizi asla hayal kırıklığına uğratmayan O’nun gibi bir başkası yoktur. O’nun saf sevgisini düşün. O denli zarif, tevazu dolu bir Tanrı ki, kendisini bu acı dolu yaratılışla bir kılıyor, ardından da tekrar kendi göksel yüceliğine yükseliyor. Evet, O’nu düşün!
Dua Edelim: Sevgili Rabbim, sende huzur ve rahat bulmama yardım et. Amin.
Düşün & Tartış
- Dünyadaki kötülüğün seni bunalttığı oldu mu?
- Böyle hissettiğinde ne yapıyorsun?
- İsa’nın en çok sevdiğin yanı nedir?