“Onun yanına giren melek, “Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi. Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.” (Luka 1:28-29)
Meleğin selamı Meryem’i çok ama çok kaygılandırmıştı. Kimi kaygılandırmazdı ki! Meryem annesinin evinde muhtemelen gündelik işleriyle uğraşırken, yemek yaparken, su taşırken, yani günlük rutin işlerini yaparken aniden bir melek çıkıyor karşısına ve diyor ki: “Selam ey Tanrının lütfuna erişen kız.” Tanrının lütfuna erişen mi? Orada Celile’nin ücra bir köyünde yaşayan sıradan bir kız. Belki de tam o anda elinde bir süpürge veya kova filan vardı. Özel biri olmadığının farkındaydı. Lütfa erişmiş de ne demekti böyle? Acaba melek yanlış kişiye mi gelmişti?
Melek durumu hemen açıkladı. “Rab seninledir” dedi. Adeta şunu demiş oluyordu Meryem’e: “Sen Tanrı’ya aitsin. Ve o senden hoşnuttur. Sen hiçbir zaman ondan ayrı değilsin. Ve o, tamamen farklı bir biçimde senin yanında olacak artık. Bir bebek olarak, senin rahminde oluşan ve gelişen bir bebek olarak.” Lütfa erişen… Evet, gerçekten de öyle.
Bizler de lütfa erişenleriz. Hem de tamamen aynı nedenden dolayı. Özel biri olduğumuzdan değil. Rab bizimle olduğundan dolayı. Onun acıları, ölümü ve dirilişi aracılığıyla bizi kurtarmak için, önce doğmalı ve büyümeliydi. O bunu, bizimle bir arada olmayı seçti ve bizden asla ayrılmayacak. Her şeyin Rab’bi seni kendisine yaklaştırmıştır. Evet, sen lütfa erişmiş birisin.
Dua Edelim: Sevgili Rab’bim, her zaman benimle birlikte olduğunu anlamama yardım et. Beni sevgi ve güvenle kendine yaklaştır. Amin.
Düşün & Tartış
- Günlük yaşamınızda en fazla zamanı kiminle geçiriyorsun? Neden?
- Tanrı’nın sana lütufta bulunduğu bazı durumlar nelerdir?
- Tanrı’nın seni -bizzat seni- istediğini ve canını senin için verdiğini anlamak sana kendini nasıl hissettiriyor?