“ İsa görevine başladığı zaman otuz yaşlarındaydı. Yusuf’un oğlu olduğu sanılıyordu. Yusuf da Eli oğlu, Mattat oğlu, …, Hesli oğlu, Yosek oğlu… Elmadam oğlu… Natan oğlu… Davut oğlu… …” (Luka 3:23-31 ve devamı).
Hiç yeraltı nehri diye bir şey duydunuz mu? Bazen nehirler bir deliğe girer ve bir mağaranın altında kayboluverir. Şaşmamak el değil, nereye gitti bu nehir? Nehir hâlâ oradadır ama bizim gözümüzden gizlenmiştir. Belki kilometrelerce uzakta yeniden yüzeye çıkacaktır.
Luka Müjdesi 3. bölümdeki listede yer alan İsa’nın ataları için de durum böyle. Matta 1’de gördüğümüz bütün o kralları ve önderleri bu listede görmüyoruz. Ailenin bu tarafı Kral Davut’tan, oğlu Natan aracılığıyla ilerliyor ve Natan hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Ardından da soy ağacı sıradan kişiler üzerinden devam ediyor.
Kim bu insanlar: Hesli, Yosek, Reşa, Elmadam? Bizim için yabancı birtakım isimlerden fazlası değiller. Belki çoban, çiftçi, esnaf ya da zanaatçıydılar. Tarih bize onlar hakkında hiçbir şey söylemiyor.
Ve bizler de sıradan insanlar değil miyiz? Doğuyoruz, yaşıyoruz, aşık oluyoruz, belki çocuklarımız oluyor, bir işimiz oluyor ve sonunda ölüyoruz.
Ama yine de Tanrı bizi unutmuyor. Biz İsa’yla bağlantılıyız. Tıpkı Hesli, Yosek, ve Reşa gibi. Bizler, İsa’nın kurtarmak için geldiği insanlarız. O bizi karanlığın gücünden kurtarıp ışığa getirmek üzere dünyaya geldi. İsa bizim uğrumuza ölüp dirildiği içindir ki bizler önemsiz kişiler değiliz. O bizi çok seviyor ve bizi adlarımızla çağırıyor.
Dua Edelim: Sevgili Baba, bizi önemsediğin için teşekkür ederiz. Bizi Oğlu’n İsa’da tut. Amin.
Düşün & Tartış
- Hiç soy kütüğünü merak ettin mi?
- Sıradan olmak konusunda ne hissediyorsun? Bu seni rahatsız mı ediyor yoksa bundan memnun musun? Neden bu şekilde düşünüyorsun?
- Tanrı için önemli olduğunu nereden biliyorsun?