İsa, büyüdüğü Nasıra Kenti’ne geldiğinde her zamanki gibi Şabat Günü havraya gitti. Kutsal Yazılar’ı okumak üzere ayağa kalkınca O’na Peygamber Yeşaya’nın Kitabı verildi. Kitabı açarak şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu: “Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara Müjde’yi iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, Körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak Ve Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için Beni gönderdi.” Sonra kitabı kapattı, görevliye geri verip oturdu. Havradakilerin hepsi dikkatle O’na bakıyordu. İsa, “Dinlediğiniz bu Yazı bugün yerine gelmiştir” diye konuşmaya başladı. (Luka 4:16-17, 21)
Kutsal Kitap’a saygılı mısınız? Biraz rahatsız edici bir soru değil mi sizce de? İnsanların, özellikle de kiliseye giden insanların birçoğu bu soruya olumsuz yanıt vermeyecektir.
İsa Mesih de Kutsal Yazılar’a saygılıydı. Okuduğumuz kısımda, kendi kasabasındaki sinagogdan vaaz vermek üzere davet aldığını görüyoruz. Yeşaya kitabının yazılı olduğu parşömeni açarak okuduğumuz kısmı bulmuş ve dinleyenlere sesli bir şekilde okumuştu. Ardından da vaaz vermişti.
Bir an düşünelim lütfen. O, Tanrı’nın vücut bulmuş hali olmasına rağmen Kutsal Yazılar’dan okuyarak insanlara vaaz veriyor. “Artık kendim buradayım. Kutsal Yazılar’a hiç gerek yok. Bu yüzden onları geçiyorum. Kendimden bahsedeceğim sizlere” demiyor. Metni bularak okuyor ve örneklendiriyor. Tanrı, “Kutsal yazıları önemsediğimden dolayı kendiliğimden konuşmayacağım. Ben böyle önemsiyorsam siz de bunu yapmalısınız” mesajını veriyor gibi.
Bizler de en sevdiğimiz kısımlara odaklanırsak Kutsal Kitap’a verdiğimiz değer daimi kalır. Nasıra halkı İsa’nın, baskı altındakilere yardım etme ve tutsaklara özgürlük tanıma hakkındaki vaazını sorunsuzca dinliyordu. Tanrı’nın onları ne kadar sevdiğini anımsıyorlardı çünkü.
Fakat İsa, Kutsal yazıların diğer kısımlarını ele almaya başlayınca sorunlar çıkmaya başladı. İsa, Peygamber İlyas’ın yabancı ve yoksul bir dul kadına yaptığı yardımdan ve Elişa’nın Suriyeli bir adamı iyileştirmesinden söz etmeye başladı. Ve bu konuda söyledikleri insanların hoşuna gitmedi. İsrail’in Tanrı’sı kendi halkı yerine diğer uluslardan insanlara mı yardım ediyordu? Buna nasıl saygı duyabilirdiler?
Duymadılar. Üstelik Mesih’i bir uçurumdan aşağı atmaya yeltendiler.
Özetle, Kutsal Yazılar’a hürmetsizlik ettiler. Ama Mesih bunu yapmadı. Yoluna devam ettiği süre boyunca, dünyayı ölümden ve günahtan kurtaracak olan Mesih’le ilgili Eski Antlaşma’daki bütün vaatleri yerine getirdi. Ve İsa, ölümü yenmiş biri olarak vaatlerini yerine getirmeye devam ediyor. O’na iman edenlere kurtuluş sağlayarak sonsuz bir hayat bahşediyor.
GÜNÜN DUASI: Ey Tanrım! Kutsal Kitap’a her zaman saygılı olmamı ve imanda büyümem için ondan öğrenmemi sağla. Amin.