Uzakta, yapraklanmış bir incir ağacı görünce belki incir bulurum diye yaklaştı. Ağacın yanına vardığında yapraktan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi. (Markos 11:13)
Yeni Antlaşma’daki kulağa garip gelen mucizelerden birini okuyoruz. Daha mevsimi gelmediği halde neden meyve arıyordu Mesih? Sonra bir şey bulamayınca ağaca neden lanet okudu? Tanrısal öfkenin fiziksel ifadesi miydi yoksa bu?
Aslında değildi. İncir ağaçları iki tür ürün verir. Önce, bahar vakti yapraklarıyla boy gösteren ham incirler çıkar. Bunların pek de iyi bir mahsül olduğu söylenemez; çok verimli olmadıkları için insanlar bunları toplamakla uğraşmaz. Asıl tatlı meyveler ardından gelen ikinci hasatta alınır.
İsa Mesih o sırada acıkmıştı. Yaprakları gördüğü için incir olması gerektiğini düşündü, ki bu doğru bir düşünceydi. Ama oraya gittiğinde hiçbir şey bulamadı.
Bu iyi bir durum değildi. Zira Fısıh zamanına kadar olgunlaşmamış incir bile vermemiş bir ağaç doğru zamanda da hiçbir meyve veremez. Erken başarısızlıklar gerçekleşecek olan daha büyük başarısızlıkların ayak sesleridir. İsa Mesih bunun farkındaydı. Devamında söylediği sözler de zaten yaklaşacak olan başarısızlığın habercisiydi; “Artık sonsuza dek senden kimse meyve yiyemesin!” Bir gün içinde ağaç tamamen kurudu.
Bizim de hayatımızda olgunlaşmamış incirler bulunur. Biz Tanrı sözünü dinliyor, vaftiz ve Rab’bin sofrası armağanlarını da alıyoruz ve İsa Mesih’in bu armağanlarıyla gün geçtikçe imanda büyüyoruz. Asıl soru bu noktada geliyor; Mesih’in içimizde yaşadığını gösteren meyveler veriyor muyuz? İncir veriyor muyuz, yoksa yapraktan mı ibaretiz?
Biz Hristiyanların meyvesi genellikle olgunlaşmamış incir gibi küçük, tatsız ve orta kalitede olur. Mesih bizim meyve vermemizi istiyorsa gerçekten de aç olmalı! Ki bir anlamda öyle: Meyvelerimizi görmeyi çok istiyor. Olgunlaşmamış bir incir bulmak bile mutlu eder O’nu. Sonuçta meyveler Kutsal Ruh’un içimizde yaşadığının, Mesih’e ait olduğumuzun ve Tanrı’nın iradesinin bizim aracılığımızla gerçekleştiğinin göstergesidir. Asıl hasat zamanı gelip çattığında da İsa Mesih’le birlikte sevineceğiz.
GÜNÜN DUASI: Yüce Baba, Kutsal Ruh’un aracılığıyla meyve vermemi sağla. Amin.