“Bunun üzerine halk olup biteni görmeye çıktı. İsa’nın yanına geldikleri zaman, cinlerden kurtulan adamı giyinmiş ve aklı başına gelmiş olarak İsa’nın ayakları dibinde oturmuş buldular ve korktular” (Luka 8:35).
Cine tutulmuş olan bu Gerasalı adamın olayı bir korku hikâyesi gibi başlıyor. Bu yoksul adamın içinde, bir “Lejyon” vardı. Lejyon terimi, Roma ordusunda 5,000’den fazla askerden oluşan birlikler için kullanılırdı. Cinler adamcağıza o derece musallat olmuşlardı ki davranışlarını kontrol edemiyor, çıplak bir halde mezarlar arasında dolaşıyordu. Kimileri onu bir yere kapatmayı denediyse de kilidi kırıp kaçıyordu.
Bu adama yardım etmek neredeyse olanaksız görünüyordu. Onu kısa bir süre için bile belli bir yerde gözetim altında tutamıyorlardı. Ancak, İsa tekneden indiğinde yardım istemek için hazır bekleyen bir adam vardı. Cinler daha ilk sözlerini söyleyemeden İsa onlara işgal ettikleri bedeni terk etmelerini emretmişti.
Mesih İsa’’nın ilahi gücünü nasıl görkemli bir şekilde kullanıldığına, oradaki herkes tanık oldu. Şimdi karşılanması gereken son bir ihtiyaç kalmıştı; adamın üzerinde hâlâ giyisi yoktu. Ancak civardakiler neler olduğunu görmek için geldiklerinde adam çoktan giyinmişti bile.
Giyisilerin nereden geldiği hakkında bilgimiz olmasa da büyük ihtimalle İsa Mesih ve öğrencilerinin tedarik ettiğini söyleyebiliriz. Adamın utancını örtmek için, aralarından biri kendi kıyafetlerinden vermiş olabilir. Yapılabilecek şeylerden biri de buydu.
İsa Mesih bu öyküde adamın hayatına iki farklı bereket getiriyor. Cinleri kovuyor ve ardından ya kendisi ya da bir takipçisi aracılığıyla adamın temel bir ihtiyacını karşılayarak utanç duymamasını sağlıyor. İsa Mesih’in bizim için de yaptığı bu değil mi? Acıya ve ölüme doğru bizler için yürüdüğü zaman kötülüğün gücünü üzerimizde etkisiz kıldı. Bizi Şeytan’a köle olmaktan kurtardı. Ölümden dirildiği zaman da O’na iman edenleri bağışlayarak günahlarını affetti.
Artık kötülüğün gücü bizi ne çıplak, ne çaresiz, ne de savunmasız bırakabilir. Elçi Pavlus Galatyalılar Mektubu 3.bölüm 26 ve 27.ayetlerde şöyle diyor: “Çünkü Mesih İsa’ya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrı’nın oğullarısınız. Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi Mesih’i giyindi.” Mesih’in kendisini giyindiğimize göre, artık utanmamıza gerek yoktur.
GÜNÜN DUASI: Yüce Rab’bim, utançlarımı örterek beni kendi ailene dâhil ettiğin için sana şükürler olsun. Başkalarının da kurtuluşa erişebilmesi için kullan beni. Amin.