O sırada Yeruşalim’de Şimon adında bir adam vardı… Rab’bin Mesihi’ni görmeden ölmeyeceği Kutsal Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti… Küçük İsa’nın annesi babası, Kutsal Yasa’nın ilgili kuralını yerine getirmek üzere O’nu içeri getirdiklerinde, Şimon O’nu kucağına aldı, Tanrı’yı överek şöyle dedi: “Ey Rabbim, verdiğin sözü tuttun artık ben, kulun huzur içinde ölebilirim. Çünkü senin sağladığın… kurtuluşu… gözlerimle gördüm.” (Luka 2:25a, 26, 27b, 28-30)
Acaba Şimon için tapınağın avlusunda beklemek nasıldı? Kutsal Ruh onu o gün oraya Mesih’i görmesi için gönderdi. Bulduğunu nasıl anlayacaktı bilmiyoruz. Ama buldukları fakir, yolculuktan bitap düşmüş, çok da göz alıcı olmayan insanlardı.
Şimon’un hiç şüphesi yoktu. İsa’yı sevinçle kucağına aldı ve Tanrı’yı övdü! O’nun İsrail’i ve tüm dünyayı kurtaracak olan Kurtarıcı olduğunu biliyordu. Şimon artık huzurla ölebilirdi. Tanrı sözünü tutmuştu ve tüm bu bekleyiş bitmişti.
Belki de sen de Tanrı’nın bir şey yapmasını bekliyorsundur. Belki çok çok uzun zamandır dua ettiğin ailevi bir problem söz konusu. Belki bir eş, çocuk, iş diliyorsundur. Belki bir hastalığın bitmesini bekliyorsundur. Beklemek zordur.
Ama beklerken, Şimon’un sahip olduğu armağana, İsa’ya, sen de sahipsin. Seni seven, yaşamını senin için feda eden ve ölümden dirilen Kurtarıcı’ya sahipsin. Beklemek zor olsa da, bu bekleyiş sırasında bırak İsa senin gücün olsun.
Dua Edelim: Sana güvenmeme yardım et, sevgili Rab’bim. Amin.
Düşün ve Tartış
- Beklemekten hoşlanır mısın?
- Şu an neyi bekliyorsun?
- Yorulduğunda veya kaygılandığında Tanrı sana hangi yollarla güç veriyor?