İsa, Celile Gölü’nün kıyısında yürürken Petrus diye de anılan Simun’la kardeşi Andreas’ı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı. Onlara, “Ardımdan gelin” dedi, “Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.” Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardından gittiler. (Matta 4:18-20)
Hiç düşündün mü? İsa’nın planı aslında biraz tuhaf görünmüyor mu?
O tam olarak insan ve tam olarak Tanrı’dır. Tam anlamıyla kudret sahibidir ve istediği mucizeyi gerçekleştirebilir. Tasarılarını gerçekleştirmek için insanların yardımına kesinlikle ihtiyacı yoktur. Ama yine de, konu Tanrı halkını günahın, ölümün ve şeytanın köleliğinden kurtarmak olunca ne yapıyor? Sıradan insanları yardımcıları olarak belirliyor.
Bu insanlar gerçekten de sıradan mı sıradan! Birkaç balıkçı. Bir vergi toplayıcısı. Bir milis. Daha sonraları bir çadırcı. Sonra yarı Yunanlı yarı Yahudi bir genç adam. Mor boya satan bir kadın. Bir köle.
Tanrı’nın halkını karanlıktan aydınlığa çıkarırken kendine yardımcı olarak seçtiği insanlar bunlardır. Senin benim gibi insanlar. Pavlus’un dediği gibi: “Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz” (1.Korintliler 1:26). Ama yine de Tanrı, seni çocuğu olarak seçti. Sen O’nun Oğlu olan Kurtarıcı’n İsa’ya inandın. O’nun seni kendi yaşamı, ölümü ve dirilişi yoluyla kurtardığına iman ettin. Şimdi de Tanrı, bu öyküyü senin kadar sıradan insanlara anlatman için seni seçmiş bulunuyor.
Dua Edelim: Sevgili Rab’bim. Lütfen bana İsa’yı çevremdeki insanlarla nasıl paylaşabileceğimi adım adım öğret. Amin.
Düşün ve Tartış
- İnsanlara işlerinde yardım etmeyi sever misin? Ne gibi işlerde yardım etmek istersin?
- Kendini sıradan biri olarak mı görürsün? Evetse neden, hayırsa neden?
- İmanını paylaşmakta en çok zorlandığın nokta nedir? Ya da en kolay bulduğun nokta?