Çok Önemli Biri

 

Çocuğun babası Zekeriya, Kutsal Ruh’la dolarak şu peygamberlikte bulundu:

“İsrail’in Tanrısı Rab’be övgüler olsun!

Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.

Eski çağlardan beri

Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,

Kulu Davut’un soyundan

Bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı;

Düşmanlarımızdan,

Bizden nefret edenlerin hepsinin elinden

Kurtuluşumuzu sağladı.

Böylece atalarımıza merhamet ederek

Kutsal antlaşmasını anmış oldu.

Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına

Ve ömrümüz boyunca

Kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,

Korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair

Atamız İbrahim’e ant içerek söz vermişti.

Sen de, ey çocuk,

Yüceler Yücesi’nin peygamberi diye anılacaksın.

Rab’bin yollarını hazırlamak üzere önünden gidecek

Ve O’nun halkına,

Günahlarının bağışlanmasıyla kurtulacaklarını bildireceksin.

Çünkü Tanrımız’ın yüreği merhamet doludur.

O’nun merhameti sayesinde,

Yücelerden doğan Güneş,

Karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak

Ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere

Yardımımıza gelecektir.”

Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu. İsrail halkına görüneceği güne dek ıssız yerlerde yaşadı.

Bir baba düşün; uzun yıllar boyunca bir evlat sahibi olmak istemiş, ama olamamış. Sonunda, ileri denebilecek bir yaşta bu dileğine kavulmuş; Tanrı ona sağlıklı bir oğul vermiş. Bu babanın sevinçle Tanrı’ya bir şükran ilahisi söylemeye başladığını var sayalım. Ama bir dakika, bu kişi ilahisinde kendi minik bebeğinden değil, bir başka bebeğin yakında gerçekleşecek doğumundan bahsediyor! Kendi çocuğundan daha da çok ona seviniyor ve o doğumu önemsiyor. Şarkısı kendi çocuğunu değil diğer çocuğu merkeze alıyor. İlginç bir durum olmaz mıydı bu?

Uzun yıllar boyunca evlat sahibi olmak istemiş bir adamın, Zekeriya’nın, sonunda bu arzusuna kavuşmasının ardından söylediği sevinç şarkısı bu. Bu şarkının, yeni doğan çocuktan bahsederek başlamasını beklemek doğal. Ama bütün bu olaylarda doğaüstü bir şeyler var!

Dolayısıyla Zekeriya şarkısına kendi oğlundan, Yahya’dan değil İsa’dan bahsederek başlıyor.

“Eski çağlardan beri kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, kulu Davut’un soyundan bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı.” Zekeriya bu ilahisi ile aslında peygamberlik ediyor, yani Tanrı’nın sözlerini insanlara duyuruyor. Evlat sahibi olmuş bir babanın sevincinden çok, gelmekte olan Mesih’i karşılamak üzere olan bir imanlı görüyoruz bu ayetlerde.

Peki ya Yahya? Yahya önemsiz miydi? Zekeriya onunla gurur duymuyor muydu? Onun doğumuna sevinmiyor muydu?

Elbette seviniyor ve gurur duyuyordu. Yahya, Mesih’in önü sıra geldiği, O’na tanıklık edeceği için önemliydi. Bu nedenle Zekeriya uzun uzun Mesih İsa’dan, O’nun imanlıları nasıl kurtaracağından bahsettikten sonra, ancak ilahisinin sonlarına doğru kendi oğlundan, Yahya’dan söz etmeye başladı:

Sen de ey çocuk, Yüceler Yücesi’nin peygamberi diye anılacaksın. Rab’bin yollarını hazırlamak üzere önünden gidecek ve O’nun halkına, günahlarının bağışlanmasıyla kurtulacaklarını bildireceksin.

Müjde metnimizdeki bu ilahiyi söyleyen Zekeriya’nın öyküsünü, daha önceki ayetlerde okuyoruz. O ayetlerden öğreniyoruz ki Zekeriya bir kâhindi. O ve karısı Elizabet Tanrı’nın buyruklarına uyan, imanlı insanlardı. Elizabet kısırdı ve bu yüzden çocukları olmuyordu. Zekeriya tapınakta dini bir görevi yerine getirdiği sırada bir melek ona bir oğul müjdeledi:

“Korkma, Zekeriya” dedi, “Duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın. Sevinip coşacaksın. (…). O, Rab’bin gözünde büyük olacak.” (Ayetler 13:15a)

Sevgili kardeşim, vaftizci Yahya gerçekten de çok önemli bir kişidir. Öyle ki İsa O’ndan şu sözlerle bahsediyor:

Çöle ne görmeye gittiniz? Bir peygamber mi? Evet! Size şunu söyleyeyim, gördüğünüz kişi peygamberden de üstündür. ‘İşte, habercimi senin önünden gönderiyorum; O önden gidip senin yolunu hazırlayacak’ diye yazılmış olan sözler onunla ilgilidir. Size doğrusunu söyleyeyim, kadından doğanlar arasında Vaftizci Yahya’dan daha üstün biri çıkmamıştır. (Matta 11:11-12)

Ama onun önemi kendi meziyetlerinden kaynaklanmaz. Yahya’nın bütün önemi ve değeri İsa ile olan bağlantısından kaynaklanır. İncil’de O’ndan bahsedilmesi onun önemini gösterir. Ama bu önem, İsa’dan gelir. Her şey İsa Mesih’le ilgisi bakımından önemlidir. Bir insanın bütün saygınlığı ve önemi, İsa’ya olan bağlantısıyla ölçülür. İsa’ya hizmet etmesi, O’nu izlemesi, O’na tanıklık etmesi ile ölçülür. Bunun dışından bizi değerli kılan bir şey yoktur. Yahya için de, bizim için de durum budur.

Vaftizci Yahya, yaşamı boyunca, babası Zekeriya’nın ilahisinde söylediği gibi, İsa’nın önünden giderek O’nun gelişini insanlara haber verdi, “Rabbin yollarını hazırlamak üzere önünden gitti.” Tıpkı bir kente yaklaşan bir kralın önünde koşan ve insanları kralın gelişinden haberdar eden bir ulak gibi.

Vaftizci Yahya etkileyici bir kişiydi. Öyle ki birçok insan gelecek olan Mesih’in o olabileceğini bile düşündü. Etrafında sadık öğrencileri oldu. Krallar bile onu saygıyla dinlediler. Yeruşalim’in ileri gelenleri, ona adamlar gönderip, Mesih olup olmadığını sordurdular. Yani Vaftizci Yahya gerçekten de önemli bir şahsiyetti.

Ama o hiçbir zaman kendisinden değil, hep İsa’dan bahsetti. Gelecek olan Kurtarıcı’nın, Mesih’in İsa olduğunu bütün insanlara açıkça duyurdu: İsa Mesih’i göstererek, “İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu” diye haykırdı.

Vaftizci Yahya, İsa’nın çarıklarını bağlamaya bile layık olmadığını biliyordu. Ama bu onu değersiz mi kıldı? Onun saygınlığına bir zarar mı verdi? Hayır. Aksine, o, İsa’yı yücelttiği oranda saygınlık ve onur kazandı. Yahya kendisinin bir günahkar olduğunu, kendini kurtarma yeteneğinden yoksun olduğunu, her insan gibi İsa’ya muhtaç olduğunu biliyordu. Ama bu onun öz saygısını yitirmesine mi yol açtı? Hayır, aksine, dünyanın belki de en cesur, en kişilikli insanlarından biri olarak yaşadı ve öldü. Çünkü bütün yaşamı İsa’ya tanıklık etmekten, O’nu yüceltmekten ibaretti.

Yahya’nın yaşamı bizim için iyi bir örnektir sevgili kardeşim. Sen de yaşamın boyunca Yahya gibi, İsa’ya bak. O’na tanıklık et. O’nu yücelt. O’ndan öğren. Sen İsa’nın gözünde son derece önemli ve değerlisin. İsa dünyanın günahını ortadan kaldırdığı gibi, senin günahlarının da bütün etkisini ortadan kaldırdı; bağışladı.

Dua Edelim: Ya Rab İsa. Sen Vaftizci Yahya’yı sana tanıklık etmesi için bir ön haberci olarak gönderdin. Bize Yahya örneğini iyi anlayabilmeyi ve onun gibi, kendimiz için değil senin için yaşamayı öğret. Öyle ki biz her durumda sana tanıklık edebilelim ve senin bize verdiğin büyük değerin farkında olalım. Amin.

Facebook
Twitter
WhatsApp
E-Posta

Benzer Yazılar

Yorumlar