Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: “Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin. Kutsal Yazı’da dendiği gibi, bana iman edenin ‘içinden diri su ırmakları akacaktır.’” Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh’la ilgili olarak söylüyordu. Ruh henüz verilmemişti. Çünkü İsa henüz yüceltilmemişti.
Aldığın nefese hiç dikkat ettin mi? Vücudumuzun en önemli yapı taşıdır nefes; nefes yoksa yaşam da yoktur. Belki günde binlerce defa nefes alıp veririz. Alerjiye yakalanmışsak, burnumuz tıkanmışsa ya da bir şekilde soluğumuz aniden kesildiğinde nefes aldığımızı fark ederiz. Sonra da nefesin önemini ve yaşam verdiğini hatırlarız.
Kutsal Kitap ilk olarak antik İbranice ve Grekçe dillerinde kaleme alınmıştır. Her iki dilde de “ruh” kelimesinin aynı zamanda “rüzgâr” ve “nefes” anlamına geldiğini öğrenmek çok şaşırtıcıdır. Yaşam nefesi Kutsal Kitap’ın başından beri hep Kutsal Ruh olmuştur.
Tıpkı aldığımız nefes gibi Kutsal Ruh’u da biraz göz ardı ediyoruz sanki. Kendisi üçlü birliğin biraz saklı bir üyesi gibi düşünülür; Baba ve Oğul kadar göz önünde değildir. Yılda sadece bir kez, bize gelişinin yıl dönümünde, kiliseyi başlattığı günde O’nu anımsıyoruz sadece. O gün, Pentekost diye adlandırdığımız gün bugün! Bu yüzden O’nun kim olduğu ve neler yaptığı konusunda düşünüp kafa yoralım.
Kutsal Kitap bize Baba ve Oğul’un olduğu kadar Kutsal Ruh’un da Tanrı olduğunu anlatır. Baba-Oğul ve Kutsal Ruh, bizler dahil olmak üzere her şeyi yaratan tek Tanrı içinde üç uyumlu kişidir.
Kutsal Ruh bir kişidir. Elektrik ya da yer çekimi gibi bilinci olmayan bir enerji ya da kanun şeklinde düşünülemez. Kendi aklı ve amaçları vardır. İşlediğimiz suçlardan dolayı O’na büyük üzüntüler yaşattığımız da olur, Onu engellediğimiz, bilerek işlediğimiz hatalar yüzünden mükemmel planını bozduğumuz zamanlar da olur. İsa Mesih, Kutsal Ruh’u bize tüm gerçeği öğretecek ve yol gösterecek bir rehber olarak tanıtmıştır.
Kutsal Ruh ne yapıyor peki? Başlangıçtan beri Baba ve Oğul yaratılışta ne kadar etkinse Kutsal Ruh da o kadar etkindir. Başlangıçtan beri oradaydı zaten. Dünya’nın yaratılışında O da vardı. Eski Antlaşma’daki peygamberler aracılığıyla konuştu. İlham verdiği insanlar aracılığıyla Kutsal Kitap’ı insanlara yazdırdı. Ürdün Nehri’nde İsa Mesih vaftiz olunca güvercin şeklinde O’nun üzerine indi. Aynı zamanda, Pentekost gününde İsa’nın havarilerinin üzerine inen ve Yeruşalim’deki bütün insanlara Tanrı Sözü’nü farklı dillerle duyursunlar diye onların içinde çalışmaya başlayan da O’ydu. 3.000 kişinin vaftiz edildiği o gün Hristiyan kilisesinin temelleri atıldı. Zayıf karakterli, çekingen ve korkan o havarileri uluslara gidip İsa Mesih’in müjdesini cesaretle duyuran, hatta bunun için ölümü göze alan insanlara dönüştürdü. Mesih’in, Kutsal Ruh’tan aldıkları imanda güçlenen çok az sayıdaki öğrencisi O’nun, “Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin” (Matta 28:19-20) buyruğunu yerine getirdiler. Kutsal Ruh’un işleyişiyle bugün dünyada bir milyarın üzerinde Hristiyan vardır.
Peki Kutsal Ruh bizim hayatımızda ne gibi mucizeler gerçekleştiriyor? Yaşamamız için nefes almamız ne kadar gerekliyse Kutsal Ruh da hayatımız için o kadar gereklidir. İsa Mesih’e iman edelim diye kalplerimize inanç tohumlarını eken O’dur. Kutsal Ruh’un yardımı olmazsa kimse kendi başına, “İsa Mesih Rab’dir” diyemez. Vaftizimizle birlikte içimize taht kuran ve İsa Mesih’e olan inancımız aracılığıyla bizleri Tanrı’nın halkı yapan O’dur.
Kutsal Ruh kalbimize nüfuz ettikten sonra gün geçtikçe bizi Mesih’e daha çok benzetmek için çalışır. Doğamız gereği hiçbirimiz Mesih gibi olamayız; yalan söylüyoruz, dedikodu yapıyoruz ve insanlara aniden öfkelenebiliyoruz. Yine de Mesih’e güvenince Tanrı günahlarımızı bağışlıyor. Sonra Kutsal Ruh devreye girerek bizi Tanrı’nın suretine benzetiyor. Buna “kutsallaşma” diyoruz.
Bu elbette uzun zaman alıyor. Kutsal Ruh bir dokunuşla tamamen kutsallaştırmıyor bizi. Ama günahlarımız çoktan bağışlandı ve zaman geçtikçe insanlar bize bakarak, Kutsal Ruh’un sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetim gibi meyvelerine tanıklık ediyor.
Kutsal Ruh bize armağanlarını kilisede kullanalım diye veriyor. Bazılarımızı önder ya da öğretmen yapıyor; bazılarına da bilgelik, iyileştirme, dua ya da konukseverlik armağanını veriyor. Canı yanan insanlara karşı özel bir sevgimiz var bizim; çaresizlere Tanrı sözünü duyuruyoruz. Bu armağanların hepsi içimizde olup bizim aracılığımızla işler yapan ve İsa Mesih vasıtasıyla kilisemizi kuran Kutsal Ruh’tandır.
Günün Duası: Ey Rabbimiz, her şeye kadir olan sensin. Senden şunu diliyoruz: Bizi avutan, sözünü açıklayan ve Mesih’i yücelten Kutsal Ruhun’u bize gönder. Öyle ki senin bizim için isteklerinin ne olduğunu anlayabilelim ve sana iman edebilelim. Amin.