Tanrı’nın Sağladığı Birlik

 

Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar diye kendimi onların uğruna adıyorum.

“Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin. Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar. Ben onlarda, sen bende olmak üzere tam bir birlik içinde bulunsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın.

Ayetlerimizde Rab İsa, kendisiyle Baba’sı arasında olduğu gibi, öğrencileri arasında da kusursuz bir birlik olması için dua ediyor. İsa, öğrencilerine Müjde’yi duyurma ve yayma görevi vermiştir ve bu Müjde’ye iman edecek olan herkesi de duasına dahil ediyor: “Hepsi bir olsunlar.”

İsa ayrıca bütün öğrencilerinin bir olmasının neden önemli olduğunu da belirtiyor. Bu önemlidir, çünkü ancak bu şekilde dünya -yani insanlar- İsa’yı Baba’nın gönderdiğine ve O’nun bütün öğrencilerinin Tanrı’nın çocukları olduklarına iman eder. Öyleyse bizlerin Müjde’yi duyurmamız için bir olmaya ihtiyacımız var.

Ama bu birlik nasıl bir birlik olmalı? Bir tür dernek ya da federasyon gibi bir birlik mi? Bunun için konferanslar ya da akademik toplantılar mı düzenlemeliyiz? Farklı görüşteki Hristiyan grupların birbirlerini daha iyi tanıması için toplantılar, seminerler mi organize etmeliyiz? İsa bu ayetlerde, bu tür bir birlikten mi söz ediyor acaba?

Rabbimizin isteği bütün imanlıların bir olması, bu açık. Ama İsa’nın sözlerinde bu Hristiyan birliğinin temelinin ve şartının ne olduğuna ilişkin ciddi bir hatırlatma da görüyoruz: Müjde metnimizden hemen bir önceki ayetten anlıyoruz ki, bu birlik hepimizin “gerçekle kutsal kılınmış” olmamıza dayanır ve dayanmalıdır. Gerçekle; yani Tanrı Sözü’yle.

Gerçeği İsa Mesih bize Söz’ünde verir. Baba’ya dua ederken bizim için, “Onları gerçekle kutsal kıl; senin Söz’ün gerçektir” demesinin nedeni budur (ayet 17). İsa öğrencilerini bu sözle dünyaya, dünyanın çeşitli yörelerine göndermiştir. Başkaları, örneğin sen, ben ve iman edecek olan her kim varsa, işte bu Söz ile iman edecektir.

İsa Baba tarafından gönderildi ve O’na her bakımdan mükemmel bir sadakatle yaşadı. Tanrı’nın insandan beklediği doğruluk buydu ve İsa bu dünyadaki yaşamıyla bunu kusursuz biçimde yerine getirdi. Kutsal Baba ile bir olmanın gerektirdiği kutsallığı her zaman korudu. Müjde metnimizde okuyoruz ki şimdi de kendisi, öğrencilerini benzer bir biçimde görevlendirmekte, onları “dünyaya” göndermektedir. İsa onların Tanrı’yı görebilmelerini, Tanrı’ya yaklaşabilmelerini sağlamıştır. Bunun gerektirdiği kutsallık ve sevgi öğrencilerde değil, ama İsa’da vardır ve O, bu niteliklerini öğrencileriyle paylaşmaktan zevk duyar.

Gerçekle, Tanrı Sözü ile kutsanan öğrencileri aracılığıyla başka insanlar da O’na gelebilecektir. O’nu görebilecek, O’na yaklaşabileceklerdir. Öğrencilerin ulaştıracağı Tanrı Sözü aracılığıyla İsa’nın bütün öğrencileri O’nunla ve birbirleriyle bir bütün olabileceklerdir. İsa’nın dirilişinden itibaren her pazar günü, ya da her fırsatta yaptıkları gibi O’nun Sofra’sında bir arada oturacaklar, Rabbin bereket ve kutsamalarının tadına birlikte varabileceklerdir. Çarmıha gerilip ölen ve üçüncü gün dirilen İsa Mesih’in ilahi yaşamına bütün imanlılar paydaş olabileceklerdir.

Bütün bu harika kutsamaları biz imanlılar neredeyse iki bin yıldır Tanrı Sözü’ne olan sadakatimizle, şükran ve alçakgönüllülükle kabul ediyoruz ve bu sonsuza dek böyle olmaya devam edecek. Öyleyse kardeşim, İsa’nın bize verdiği bu birlikten, çağın gidişine uymak adına uzak düşmeyelim. İmanlıların birliğini insan icadı organizasyon ya da faaliyetlerde aramayalım.

Tanrı Sözü, bu birliğin İsa Mesih’te, O’nun sevgisinde kalmakla mümkün olduğunu öğretiyor. Yani bizim bir olmamız, ancak İsa’da kalmamız ve O’nun buyruklarına uymamızla mümkündür. Gerçek sevgi, Hristiyan sevgisi de ancak bu birliğin bir ürünüdür. Yoksa bizim duygusal, “hassas” kalplerimizin ya da empati kurmayı bilen, anlayışlı, hoşgörülü zihinlerimizin değil.

İmanlılar arasındaki gerçek birlik, Tanrı’dan kaynaklanır. Bu gerçekten taviz veren öğretilerle, gerçeklerle yanlışları karıştıran, bir arada barındıran fikirlerle, imanlıların birliğine varılması mümkün değildir.

Ötekini anlamaya çalışmak kötü bir şey değildir. Ama eğer kutsallıktan ve gerçek sevgiden söz ediyorsak, bunun ancak İsa Mesih’in öğrencilerine verdiği Söz’üyle mümkün olduğunu unutmamalıyız. Biz ancak bu Söz’e bağlılığımızla bu birliğin bir parçası oluyoruz. Gerçeğin ta kendisi olan bu Söz’den, İsa Mesih’te beden alıp insan olmuş olan Tanrı Sözü’nden başka sözleri onunla birleştirmemeliyiz. İsa Mesih’in sözünü ettiği imanlılar birliği, bizler O’nun bedeninin birer üyesi olduğumuz zaman gerçekleşiyor. 1. Korintliler Mektubu’nda söylendiği gibi:

Hepimiz bir beden olmak üzere aynı Ruh’ta vaftiz edildik ve hepimizin aynı Ruh’tan içmesi sağlandı. İşte beden tek üyeden değil, birçok üyeden oluşur (ayetler 13-14)

Demek ki bizler Mesih’in üyeleriyiz ve birbirimize İsa’nın bizden istediği birlik ve adanmışlıkla hizmet etmeliyiz. Ve çok şükür ki Rabbimiz bu birliği bize Kutsal Ruh’u aracılığıyla zaten harika bir biçimde veriyor. Mesih’in birliğinde kalan bütün imanlılar, O’nun her çağdaki öğrencileri, bu sayede birbirlerini anlıyor, hoş görüyor ve seviyor.

Dua Edelim: Göksel Baba, bizi Oğlu’n İsa Mesih’in etrafında bir araya getirmeye devam et. Her zaman sana yaklaşalım ki bu şekilde birbirimize de yaklaşmış olalım. Senin sözünden tavizler vermeyelim ve çağın gidişine uymayalım. Bizi gerçekle kutsal kıl ve birleştir. Amin.

Facebook
Twitter
WhatsApp
E-Posta

Benzer Yazılar

Yorumlar