Ne? Ne zaman? Neden?
Kutsal Kitap neyden bahseder? Hristiyanlar bu kitabı neden bu kadar önemsemektedir? Hristiyanlar olarak bizler Kutsal Kitap’ı okuyor, ondan bahsediyor ve çalışmalar yapıyoruz. İçindeki öyküleri öğretiyor ve üzerine vaaz veriyoruz. Bu önemli kitaba aynı zamanda “Kutsal Yazılar” veya “Tanrı’nın Sözü” denmektedir. Kimileri de “İyi Kitap” olarak adlandırır. Esasında 66 küçük kitaptan oluşan tek bir kitaptır. Bu kitabı neyin bu kadar iyi yaptığını öğrenmeden önce, onu oluşturan küçük kitapçıklarla bu kitabın nasıl düzenlendiğine bakacağız.
İki Antlaşma
Kutsal Kitap iki ana kısma ayrılmaktadır, Eski ve Yeni Antlaşma. Birinin “son isteği ve tanıklığından” sıklıkla bahsederiz. Son istek ve tanıklık aslında bir antlaşmadır, kişinin ölümünün ardından parası ve mallarının dağıtılmasını düzenleyen şeydir. Kutsal Kitap’ın Eski ve Yeni Antlaşma olarak iki ana kısma ayrılması, adlarını bu antlaşma mantığından almaktadır. Kutsal Kitap’ın her iki bölümü de Tanrı’nın halkıyla yaptığı bir antlaşmayla ilgilidir, buna Tanrı’nın isteği ve tanıklığı da diyebiliriz. Tanrı’nın antlaşması, mal mülkün dağıtılmasıyla ilgili değildir; ayrıca birbirine eş değer iki taraf arasında da yapılan bir antlaşma değildir. Bu antlaşma, yalnız ve yalnızca Tanrı’nın kararıdır. Bu antlaşma ya da tanıklık, Tanrı’nın bağışlama ve sonsuz yaşam armağanını dağıtmak üzere yapmış olduğu Kendisine ait bir düzenlemedir.
İki Antlaşma’da bulunan kitapçıklar bölümlere ve ayetlere ayrılmaktadır. Örneğin, Yuhanna 3:16, Yeni Antlaşma’daki Yuhanna kitabının 3.bölümündeki 16.ayet demektir. Eski ve Yeni Antlaşma kitapları zamanında bugün oldukları gibi bölüm ve ayet işaretlemelerine sahip değildi. Bu ayrımlar daha sonraki yüzyıllarda, Kutsal Kitap’taki öyküleri ve öğretileri bulmak kolay hale gelsin diye eklendi. Eski Antlaşma kitapları orijinalinde İbranice ve Aramice olarak yazıldı. Yeni Antlaşma kitapları da Grekçe yazıldı.
Kutsal Kitap içerisindeki kitaplar 14 yüzyılı aşkın bir zaman dilimi içerisinde kaleme alındı. Eski Antlaşma kitapları İsa yeryüzünde yaşamadan yüzyıllar önce yazıldı. Yeni Antlaşma kitapları da İsa’nın yeryüzünde geçirdiği zamanın hemen ardından geçen yıllar içerisinde yazıldı. Tanrı’nın antlaşmasıyla ilgili daha fazla bilgi edinmeden önce, kitapların Eski ve Yeni olarak nasıl ve ne şekilde ikiye ayrıldığını inceleyeceğiz.
Eski Antlaşma
Kutsal Kitap’ın tamamını daha küçük kitaplardan oluşan bir tür portatif kütüphane olarak görmek son derece yararlıdır. Çoğu Kutsal Kitap’ın ön sayfasında kitapların alfabetik sıralamasının yer almasına rağmen, kitaplar adları ve yazarlarına göre alfabetik olarak sıralanmamıştır. Kutsal Kitap’ın içinde yer alan kitapçıklar, tıpkı kurgusal olmayan kitapların kütüphane raflarına dizildiği gibi içerdikleri yazım türlerine göre düzenlenmiştir. Eski Antlaşma’da 39 kitap bulunmaktadır. İlk beş kitaba peygamber Musa tarafından yazıldığı için “Musa’nın Kitapları” ya da “Tevrat” denmektedir.
Yaratılış
Mısır’dan Çıkış
Levililer
Çölde Sayım
Yasanın Tekrarı
Bu beş kitap tarih kitaplarıdır; dünyanın yaratılışından Tanrı’nın seçilmiş halkının Vaat Edilen Ülke’ye girdiği zamana uzanan olayları anlatmaktadır. Her bir kitabın başlığı kitabın konusu hakkında birtakım şeylere işaret etmektedir. Yaratılış kitabı başlangıçlar hakkındadır- dünyanın başlangıcı ve İsrail ulusunun başlangıcı. Mısır’dan Çıkış, İsrail halkının yıllarca süren köleliklerinden, Mısır’dan çıkışlarını anlatmaktadır. Levililer, İsrail’in Levi oymağının yönettiği kurallar ve törenleri anlatmaktadır. Çölde Sayım, İsrail halkının sayımıyla başlar. Yasanın Tekrarı, ilk olarak Mısır’dan Çıkış’ta verilmiş olan Tanrı’nın emirlerini yineler ve adı Grekçe’den “ikinci” ve “yasa” kelimelerinden gelmektedir.
Bu ilk beş kitabın ardından daha fazla tarih kitabı gelir. Bu kitaplar, İsrail’in bir ulus olarak doğuşunun ve gelişiminin öykülerini, hakimlerinin (geçici askeri ve siyasi liderlerini) ve krallarının hüküm sürdüğü yılları, halkın Tanrı’ya karşı itaatsizliğini, ulus olarak yenilgiye uğrayışlarını, yabancı topraklara sürgün edilişlerini ve İsrail’e geri dönüşlerini anlatır.
Yeşu
Hakimler
Rut
- ve 2. Samuel
- ve 2. Krallar
- ve 2. Tarihler
Ezra
Nehemya
Ester
Kütüphanemizdeki bu tarih kitaplarının ardından “Bilgelik Yazıları” ya da basit ifadeyle “Yazılar” olarak adlandırılan bir kitap grubu gelir. Bu kitaplar, özdeyişler, ezgiler ve dualardır. Eyüp, tüm servetini, malını mülkünü ve çocuklarını kaybetmesine rağmen Tanrı’ya sadık kalmış olan bir adamın öyküsünü anlatır. Mezmurlar kitabı, dualar, şiirler ve ilahilerle doludur. Süleyman’ın Özdeyişleri’ndeki bilgelik deyişleri birkaç yazar tarafından yazılmıştır, ancak çoğu kısmı aynı zamanda adını taşıyan Vaiz ve Ezgiler Ezgisi’ni de yazmış olan İsrail’in yüce kralı Kral Süleyman tarafından yazılmıştır.
Eyüp
Mezmurlar
Süleyman’ın Özdeyişleri
Vaiz
Ezgiler Ezgisi
Eski Antlaşma kütüphanesindeki son bölümde, peygamberlik kitapları yer almaktadır. Peygamberler Tanrı’dan İsrail halkına mesajlar iletiyordu. Halka Tanrı’ya sadık kalmalarını ve sahte ilahlara tapınmaktan tövbe etmelerini söylüyordu. Halkı Tanrı’nın öfkesi ve itaatsizliğe karşı yargısı konusunda uyarıyorlardı. İsrail halkı umutsuzluğa düştüğünde ve düşmanları tarafından zulüm gördüğünde, Tanrı’nın umut ve teselli vaadini bildiriyorlardı. Peygamberler halka, Tanrı’nın bir gün onları kurtarmak için güçlü bir kral göndereceğini söylüyorlardı. Bu vaat edilen kurtarıcının adı “Mesih”ti, “meshedilmiş olan” anlamına gelen İbranice bir ifadeydi. Eski Antlaşma döneminde, kral olarak seçilen kişi seçilmiş olduğunun işareti olarak yağ ile meshediliyordu. Peygamberlerin henüz adını bilmiyor olmasına rağmen, vaat edilen Kurtarıcı Meshedilmiş Olan kişi olacaktı, Tanrı tarafından özel bir iş/eylem için seçilen Kişi’ydi.
Bu bölümdeki ilk beş kitaba “Büyük Peygamberler” denmektedir, çünkü kitapları diğerlerininkinden daha uzundur. Her bir kitabın adı, o kitaptaki mesajı yazan peygamberin adını taşımaktadır. Ağıtlar kitabının yazarının ismi belirtilmemiştir, ancak büyük olasılıkla peygamber Yeremya tarafından yazılmıştır.
Yeşaya
Yeremya
Ağıtlar
Hezekiel
Daniel
Eski Antlaşma’nın son on iki kitabına “Küçük Peygamberler” denmektedir, çünkü kitapları diğerlerine kıyasla çok daha kısadır. Bazılarının ismini telaffuz etmek zor olabilir, fakat bu peygamberler de Tanrı’nın İsrail halkına uyarı ve umut mesajlarını ulaştırmıştır.
Hoşea
Yoel
Amos
Ovadya
Yunus
Mika
Nahum
Habakkuk
Sefenya
Hagay
Zekeriya
Malaki
Malaki, Eski Antlaşma peygamberlerinin sonuncusuydu. Eski Antlaşma’nın sonu ile Yeni Antlaşma’da kaydedilen olaylar arasında yaklaşık dört yüzyıl vardı. Eski Antlaşma sona yaklaşırken, İsrail halkı sürgünden kendi topraklarına geri döndü. Eski ve Yeni Antlaşma arasında geçen yüzyıllarda, Yahudiler bir dizi yabancı hükümdarlar tarafından yönetildi. En başta Persler, daha sonra Grekler, daha sonraları da Asur İsrail’de hüküm sürdü. En sonunda İsrail başkaldırdı ve yabancı hükümdarları yenilgiye uğrattı. Bir süreliğine Yahudiler kendi ülkelerini kendileri yönettiler, ama iç savaş ulusu zayıf düşürdü ve İsrail bir kez daha yabancı güçlerin eline geçti. Yeni Antlaşma’da anlatılan olaylar, yabancı bir gücün, Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altında gerçekleşmiştir.
Yeni Antlaşma
Daha önce bahsettiğimiz üzere, Eski Antlaşma’da yer alan kitaplar yüzyıllar içerisinde oluşturulmuştur. Yeni Antlaşma kitapları ise 50 ile 60 yıllık bir zaman dilimi içerisinde yazılmıştır. Bu 27 kitap aynı zamanda içerdikleri yazım türüne göre düzenlenmektedir. Yeni Antlaşma kütüphanesi bölümündeki ilk dört kitaba “Müjdeler” denilmektedir. “Müjde” kelimesi “iyi haber” anlamına gelir. Dört Müjde, İsa Mesih’in yaşamını ele alan iyi haberdir. Müjdeler, İsa’nın yaşamını yazıya döken dört kişinin ismiyle anılır. Müjde yazarlarından biri, Luka, hikayesinin ikinci cildi olan Elçilerin İşleri kitabını da yazmıştır. Bu kitap, İsa’nın ilk takipçilerinin işlerini (veya eylemlerini) anlatır. Bu beş kitap hep birlikte Yeni Antlaşma’daki tarih bölümünü doldurur.
Matta
Markos
Luka
Yuhanna
Elçilerin İşleri
Yeni Antlaşma’da bu beş kitaptan sonraki 13 kitap, tek bir kişi tarafından, Elçi Pavlus tarafından yazılmıştır. Pavlus, ilk başlarda İsa’nın ardından gidenlere zulmetmiş kendini Yahudiliğe adamış biriydi. Ancak bir gün, Hristiyanları yakalayıp tutuklamak üzere Şam’a giderken, Tanrı onu bambaşka bir yola yönlendirdi. Pavlus bir Hristiyan oldu ve İsa’yı duyurarak tüm Akdeniz’i dolaştı. Kurduğu ve ziyaret etmeyi umduğu Hristiyan topluluklarına mektuplar yazdı. İlk dokuz kitap, Pavlus’un işte bu kiliselere yazdığı mektuplardır. Örneğin, Romalılar kitabı Roma’daki Hristiyanlara yazılmış bir mektuptur. Grek şehri olan Korint’teki kiliseye ve Selanik’teki kiliseye ikişer mektup yazmıştır. Pavlus mektuplarında imanlılara İsa’ya iman ve Hristiyanlar olarak nasıl yaşamlar sürmeleri gerektiğini öğretmektedir.
Romalılar
1 ve 2 Korintliler
Galatyalılar
Efesliler
Filipililer
Koloseliler
1 ve 2 Selanikliler
Pavlus’un tüm mektupları her zaman topluluklara yazılmamıştır. Dört mektubunu da şahıslara itafen yazmıştır. Timoteos ve Titus genç Hristiyan pederlerdi. Pavlus, kaçmış ve Hristiyan olmuş ve daha sonrasında da efendisine onun gibi bir imanlı olarak geri dönen köleyi affetmesi için Filimon’a teşvik vermek amacıyla bir mektup yazdı.
1 ve 2 Timoteos
Titus
Filimon
Daha sonraki sekiz kitap da mektuptur. Kutsal Kitap’ın bu bölümüne “Genel Mektuplar” denmektedir. Pavlus’un yukarıda yer alan mektupları, bu mektupların alıcılarıyla adlandırılmaktadır. İbraniler kitabı hariç, aşağıda yer alan diğer tüm mektuplar bunları yazan kişilerin adıyla anılmaktadır. Yakup ve Yahuda, aynı zamanda İsa’nın kardeşleri olması ihtimali de olan Hristiyan önderlerdi. Petrus ve Yuhanna, İsa’nın elçilerinden ikisiydi. İbraniler’in yazarı bilinmemektedir, fakat kitap Eski Antlaşma İsraili’nin tapınma ve kahinlik sisteminin İsa Mesih’in yaşamı ve eyleminin nasıl ön gölgesi olduğunu anlatmaktadır.
İbraniler
Yakup
1 ve 2 Petrus
1, 2, ve 3 Yuhanna
Yahuda
Yeni Antlaşma kütüphanesindeki son rafta sadece tek bir kitap bulunur. Bu kitap özel bir yazım türüne sahiptir, İsa’ya iman ettiklerinden ötürü acı çeken ve zulüm gören Hristiyanları teselli etmek maksadıyla yazılmıştır. Kitabın yazarı Yuhanna, bu kitabı Hristiyan inancından ötürü sürgün edildiği sırada yazıya dökmüştür.
Vahiy
Vahiy olarak isimlendirilmiştir, çünkü bu kitapta Yuhanna İsa’nın ona vahyettiği şeyleri kaleme almıştır. Kitaptaki her bir bölüm görümler ve sembollerle doludur. Tanrı, Hristiyanlara acı çekmenin onları Tanrı’dan asla ayıramayacağını göstermesi için Yuhanna’nın cennete ve geleceğe bir bakış atmasına imkan vermiştir. İmanlıların umudu vardır çünkü İsa ölümden dirildi ve ölümü ve şeytanı yendi. İsa, tüm düşmanlarımızdan çok daha güçlüdür!
Eski ve Yeni Antlaşma’daki tüm bu kitaplar bir araya gelerek tek bir kitabı, Kutsal Kitap’ı oluşturur. Peki, bu kitap neden diğer tüm kitaplardan çok daha önemlidir? Bu kitap neden İsa ve Hristiyanlık inancıyla ilgili yazılmış diğer tüm kitaplardan çok daha önemlidir?
Tanrı’nın Esini: Kutsal Kitap
Dünyadaki birçok dinin kutsal kitapları vardır. Zaman zaman bu kitaplar dinin kurucusu olan ruhsal bir lider tarafından yazılmıştır. Bu kutsal yazıların bazılarının mucizevi şekillerde geldiği, hatta belki de bir melek tarafından iletildiği veya daha sonra keşfedilen ve çevrilen kutsal bir mesaj olarak altın levhalara oyulmuş olduğu söylenir.
Kutsal Kitap’taki sözler göklerden altın levhalara yazılı şekilde veya bir melek tarafından gizli bir kitap olarak gelmedi. Kutsal Kitap muazzam bir mucizedir, ancak Tanrı’nın sözlerini sıradan bir insanın diliyle birbirine harmanlayan türden bir mucizedir. Kutsal Kitap’taki sözleri birçok insanın yazmış olmasına rağmen, bu özel kitabın esasında tek bir yazarı vardır, o da Tanrı’dır. Tanrı’nın sözlerini insan yazarlara aktarma sürecine “Tanrı’nın esinlemesi” denmektedir. Hristiyanlar olarak Kutsal Kitap’ın sözlerinin, Tanrı’nın esinlenmiş sözleri olduğuna inanıyoruz. Esinlenmiş demek “solumuş” demektir. Tanrı, yazarlara yazmaları için ihtiyaç duydukları kelimeleri solumuştur. Genç önder Timoteos’a ikinci mektubunda Pavlus, “Kutsal Yazılar’ın tamamı Tanrı’nın esinlemesidir” demiştir (2. Timoteos 3:16).
Esinlenme sürecinin nasıl göründüğünü veya nasıl hissettirdiğini bilemiyoruz. Kimi zaman yazarlar, Eski Antlaşma peygamberi Hezekiel gibi sadece “RAB bana dedi ki” der (Hezekiel 38:”). Pavlus, İsa’yla ilgili mesajı “İsa Mesih’ten gelen vahiy yoluyla” aldığını söylemiştir (Galatyalılar 1:12). Tanrı Yeremya’ya “Sana bildirdiğim bütün sözleri bir kitaba yaz” demiştir (Yeremya 30:2). Kral Davut, “RAB’bin Ruhu benim aracılığımla konuşuyor, sözü dilimin ucundadır” diye yazmıştır (2. Samuel 23:2). Petrus ikinci mektubunda, “Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı’nın sözlerini ilettiler” demiştir (2. Petrus 1:21).
Kutsal Kitap’ı yazan kişiler, robot veya kukla değildi. Ne yazdıklarını düşünüyorlardı ve her bir yazar Tanrı’nın Ruhu’nun da yardımıyla kendi yeteneklerini ve deneyimlerini kullanıyordu. Yazarların çoğu yazdıkları olaylarda yer alan ve tanık olan kişilerdi. Petrus, o ve diğer elçilerin İsa’nın görkeminin tanıkları olduğunu yazmıştır (bakınız 2. Petrus 1:16). Müjdesi’nin başlangıcında Luka, “Ben de bütün bu olayları ta başından özenle araştırmış biri olarak bunları sana sırasıyla yazmayı uygun gördüm” demiştir (Luka 1:3).
Kutsal Kitap yazarları birçok farklı alt yapıdan gelmekteydi. Musa, Mısır’ın prensi olarak yetiştirildi. Davut bir çoban, savaşçı ve kraldı. Daniel Babil kralının sarayında yüksek mevkiye sahip bir görevliydi. Luka bir doktordu ve Matta bir vergi görevlisiydi. Petrus ve Yuhanna balıkçılardı. Pavlus, Eski Antlaşma yazılarında iyi bir eğitime sahipti. Tanrı bu her bir esinlenmiş yazarın yeteneklerini, tecrübelerini ve eğitimlerini kullandı. Tarihteki olayları kayda geçerlerken veya mektupları yazarlarken Tanrı’nın Ruhu onlara eşlik etti. Tanrı onlara rehberlik ettiği ve onlar aracılığıyla konuşmuş olduğu için yazılarında hata yoktu. Kutsal Kitap’ta yer alan sözler güvenilirdir, çünkü sıradan insan dilinde yazılmış olmalarına rağmen bu sözler Tanrı’nın sözleridir.
Neden Bu Kitaplar?
Bu iki Antlaşma’ya neden başka değil de bu 66 kitap dahildir? Hangi kitapların Kutsal Kitap’ta yer alacağına ne bir imparator ne de herhangi bir kilise önderi karar vermiştir. Eski ve Yeni Antlaşma’daki kitaplar uzun süren yıllar içerisinde bir araya gelmiştir. Peygamberlerin ve İsa’nın elçilerinin çalışmaları olarak bilinen kitaplardır. Bu kitaplar Tanrı’nın Sözü olarak kabul ediliyor ve yüzyıllardır Yahudiler (Eski Antlaşma) ve Hristiyanlar (Yeni Antlaşma) tarafından kullanılmaktaydı.
Mısır’dan Çıkış’ta “Musa gidip RAB’bin bütün buyruklarını, ilkelerini halka anlattı. Herkes bir ağızdan, “RAB’bin her söylediğini yapacağız” diye karşılık verdi. Musa RAB’bin bütün buyruklarını yazdı. Sabah erkenden kalkıp dağın eteğinde bir sunak kurdu, İsrail’in on iki oymağını simgeleyen on iki taş sütun dikti” denmektedir (Mısır’dan Çıkış 24:3-4). Eski Antlaşma kitapları İsrail için yetkili kitaplardı, çünkü Musa ve peygamberlerin yazıları olarak tanınıyor ve aynı zamanda Tanrı’nın esinlenmiş Sözleri olarak kabul ediliyordu. İsa’nın doğumundan önceki yüzyıllarda, Yahudiler Eski Antlaşma’da yer alan kitapları çalışıyor ve ibadetlerinde okuyorlardı. İsa ve ilk Hristiyanlar “Kutsal Yazılar”dan söz ettiğinde, Eski Antlaşma kitaplarını kastediyorlardı çünkü Yeni Antlaşma kitapları henüz yazılmamıştı.
Eski Antlaşma gibi Yeni Antlaşma kitapları da zaman içerisinde bir araya getirildi. Bu kitaplar, ilk imanlıların yaşamını etkilemiş olan kitaplardır. Elçilerin İşleri 5’te, elçilerin İsa’nın çarmıha gerildiği ve ölümden dirildiğini öğrettikleri için tutuklandıklarını öğreniyoruz. Elçiler “bunlara tanıklık ettiklerine” tanıklık etmiş oldular (Elçilerin İşleri 5:32). Yeni Antlaşma’da şu an elimizde mevcut olan kitaplar, ilk Hristiyan toplulukları arasında Pavlus’un yetkin yazıları ve İsa’nın kendi elçilerinin tanıklık ettiği olayların anlatımları olarak biliniyor ve yayılıyordu. Kitaplar elçilerin ve Pavlus’un çalışmaları olarak bilindiğinden ötürü yetki sahibiydiler. Kitaplar Hristiyan kiliseleri arasında çoğaltıldı ve yayıldı. Dört Müjde’nin, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’nın kopyaları genellikle bir arada veriliyor ve tek bir kitapta bir araya getiriliyordu. Pavlus’un mektupları da bir araya getiriliyor ve hep birlikte veriliyordu. “Tomas’ın Müjdesi” veya “Yahuda’nın Müjdesi” gibi diğer yazılar elçilerin adını kullanmaktaydı ancak bu elçiler öldükten yıllar sonra yazılmışlardı. Bu son iki yazı asla Yeni Antlaşma’daki kitapların yetkisine erişemedi. Daha sonraları ortaya çıkan bu kitaplar sahte kitaplar olarak tanındı, çünkü içlerinde barındıkları öğreti İsa’nın elçilerine emanet ettiği gerçeklerle çatışıyordu. Yeni Antlaşma’da yer alan kitaplar elçilerin gerçek ve tanıklık ettiği olaylar ve esinlenmiş Tanrı’nın Sözü olarak kiliselerde yayılmaya başladı-. Yeni Antlaşma kitapları İsa Mesih’e ve elçilerinin O’nun hakkında öğretmiş olduğu her şeye işaret etmekteydi. İsa’yla ilgili ne öğretilmişti? Hangi öğretiler büyük bir titizlikle muhafaza edilmiş ve Hristiyan topluluklarında elden ele ulaştırılmaktaydı?
Kutsal Kitap İsa’ya işaret etmektedir
Korint’teki Hristiyanlara ilk mektubunda Pavlus, “Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim” (1. Korintliler 15:3) dedi. Pavlus onlara hangi önemli şeyleri öğretti? Pavlus, “Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi” (1. Korintliler 15:3-4) diye açıklamaktadır. Pavlus İsa Mesih’in “Kutsal Yazılar uyarınca” öldüğünü ve ölümden dirildiğini söylerken, İsa’nın bunu yapacağını söyleyen Eski Antlaşma yazılarını yerine getirdiğini kastetmektedir.
Eski ve Yeni Antlaşma’daki bütün kitapların esas amacı, İsa Mesih’e ve sadece O’na iman ederek sahip olunan bağışlanma ve sonsuz yaşama dikkatimizi çekmektir.
Tanrı’yla ilgili birçok şey bilmek istiyorken ve O’na sormak istediğimiz onlarca soru varken, Kutsal Kitap’ta Tanrı bize ne bilmemiz gerektiğini söyler. Kutsal Kitap’ta Tanrı bize Kendisi hakkında bilmemizi istediği şeyi ve İsa Mesih’in eylemi aracılığıyla ne yaptığını söyler. Pavlus’un mektuplarında anlattığı önemli şeyleri bilmemiz gerekmektedir- İsa’nın ölümü, gömülüşü ve dirilişi.
İsa’nın yaşamının öyküsünü anlatırken elçi Yuhanna, “İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi. Ne var ki yazılanlar, İsa’nın, Tanı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır” (Yuhanna 20:30-31) demiştir. Kutsal Kitap bize, İsa’yla ilgili O’nun adıyla bağışlanalım ve sonsuz yaşama kavuşalım diye bilmemiz ve iman etmemiz gerekenleri anlatmaktadır.
Kutsal Kitap bize günah, yani Tanrı’ya karşı başkaldırışımız ve itaatsizliğimiz ve Tanrı’nın günaha karşı öfkesiyle ilgili bilgi verir. Kutsal Kitap’ta İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu’nun çarmıhta öldüğünü ve günahlarımız için hak ettiğimiz cezayı çektiğini öğreniriz. İsa gömüldü ama üçüncü günde ölümden dirildi. Ölümün bizi yok etmek ve Tanrı’dan ayırmak için kullandığı gücünü yok etti. İsa’nın ardından gidenler, ölümden dirildiğinde Onu diri diri gördüler. Onunla konuştular, O’na dokundular, O’nunla yemek yediler ve gördükleri ve de deneyimledikleri şeyleri yazıya geçirdiler. Tanrı’nın Ruhu tarafından esinlenerek, İsa’yla ilgili tanıklıklarını yazıya geçirdiler öyle ki O’na iman eden herkes “O’nun adıyla yaşama kavuşsun”.
İsa dünyada yaşarken, Yahudi dini önderlerin çoğu O’nun Mesih olduğuna inanmadı. Eski Antlaşma’yı okuyorlar, bu sayfalarda sonsuz yaşama kavuşmanın sırrını bulmayı umuyorlardı. Ancak sonsuz yaşamın Tanrı’nın onlara Oğlu İsa aracılığıyla verdiği karşılıksız bir armağan olduğunu fark etmediklerinden ötürü, Eski Antlaşma’nın İsa’ya işaret ettiğini anlayamadılar. İsa dini önderlere, “Kutsal Yazılar’ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz” (Yuhanna 5:39-40) dedi. Kutsal Kitap bize İsa’yı anlatmaktadır, ancak yalnızca İsa bize bağışlanma ve yaşam sunar!
Kutsal Kitap’ın her iki kısmı da, Eski Antlaşma ve Yeni Antlaşma, İsa’ya işaret eder. Eski Antlaşma’da, Tanrı’nın gelecek olan bir Mesih, tüm insanların günahı için ölmek üzere gelecek olan Kurtarıcı vaadini görürüz. Yeni Antlaşma’da İsa Mesih’in yaşamı, ölümü ve dirilişiyle bu vaadin nasıl yerine getirildiğini okuruz.
Antlaşmalar: Eski ve Yeni
Eğer Kutsal Kitap’ın tamamı bize İsa’yı anlatıyorsa, neden iki Antlaşma vardır? Tanrı dünyayı ve ilk insanları, Adem ve Havva’yı yarattığında, yarattıklarının “çok iyi” olduğunu gördü (Yaratılış 1:31). Bu ilk erkek ile kadının yaşayacağı bir bahçe yarattı. Tanrı onlara “iyiyle kötüyü bilme ağacının meyvesi” hariç bahçedeki tüm ağaçların meyvesinden yiyebileceklerini söyledi (Yaratılış 2:17). Adem ve Havva Tanrı’nın buyruğuna itaat etmedi. Tanrı’yla olan ilişkilerini mahvettiler. İyi yaratılış mahvoldu. Günah ve beraberinde getirdiği ceza, yani ölüm, dünyanın bir parçası haline geldi.
Bir hastalığın aile içinde nesilden nesle geçişi gibi, ilk anne babamızın, Adem ve Havva’nın günahını da miras alırız. Ancak kendi yaşamlarımızda da Tanrı’nın emirlerine her gün itaatsizlik ederiz. İtaatsizliğimizin cezası ölüm ve Tanrı’dan sonsuza dek ayrı kalmaktır. Ama Tanrı dünyayı ve yarattığı insanları sevdi. O sizi seviyor! Sonsuza dek mahvolmasına izin vermeyecekti. Her şeyi başta amaçladığı iyi hale döndürmeyi planladı. Eski Antlaşma bize, Tanrı’nın planının nasıl harekete geçirildiğini anlatır. Tanrı İbrahim adlı bir adamla bir antlaşma yaptı. İbrahim ve soyu aracılığıyla Tanrı tüm insanları kutsayacağını vaat etti. İbrahim’in soyu, İsrail’in çocuklarıydı. Ve bu soydan Mesih, tüm insanların Kurtarıcısı, doğacaktı.
İsrail halkı sıklıkla Tanrı’ya itaatsizlik ediyor ve O’na sırtını dönüyordu. Ama Tanrı antlaşma vaadinden geri dönmedi. Tanrı, “İsrail halkıyla ve Yahuda halkıyla yeni bir antlaşma yapacağım günler geliyor… Günahlarını artık anmayacağım” dedi (Yeremya 31:31, 34). “Yeni antlaşma” kitapları veya Yeni Antlaşma bizlere İsa’nın yaşamı, ölümü ve dirilişinin öyküsünü anlatır. İsa, Tanrı’nın antlaşma planının yerine getirilmesidir. İsa, Tanrı’nın Oğlu ve vaat edilen Mesih, insan oldu. İbrahim’in soyundan bir Yahudi olarak dünyaya geldi.
Tanrı’nın yeni antlaşma tasarısı bizi de kapsar. Bizler Tanrı’ya itaatsizlik ettik. Tanrı’nın bizden yapmamızı istediği şey yerine kendi isteğimizin ardından giderek O’na sırtımızı çevirdik. İsa bizim günahımızdan ve itaatsizliğimizden ötürü cezalandırıldı. İsa’nın bizim için yaptığı şeyi duyduğumuzda, Tanrı’nın Ruhu yüreklerimizde işler. Günahlarımızdan ötürü pişman olmamızı ve İsa’ya iman etmemizi sağlar. İsa sayesinde, Tanrı artık günahımızı anımsamayacak. Bağışlanacak ve sonsuz yaşama sahip olacağız. İsa Son Gün geri döndüğünde, bedenlerimiz tıpkı onunki gibi ölümden dirilecek ve sonsuza dek O’nunla yaşayacağız!
Tanrı’nın İsteği ve Tanıklığı
Son istek ve tanıklık durumu yani miras, ancak antlaşmayı yapmış olan kişi öldüğünde etkin hale gelir. Tanrı’nın antlaşması da böyle hayata geçti. İsa, insan bedeni alan Tanrı’dır. İsa masumdu, ama Tanrı’nın tasarısı uyarınca tutuklandı, mahkemeye çıkarıldı ve ölümle cezalandırıldı. Tutuklanmadan önce, elçileriyle birlikte Fısıh yemeği yedi. Şarap kasesini eline aldı ve onlara şöyle dedi: “Bu kase kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır” (1. Korintliler 11:25). İsa’nın ölmesini gerektirecek kendisinde bulunan hiçbir günahı yoktu. Çarmıha kendi bedeninde bizim günahlarımızı taşıdı. Bizim hak ettiğimiz cezayı çekerken kanı döküldü. Günahın, ölümün ve şeytanın gücünü yenerek yeniden dirildi. Tanrı’nın bağışlamasını kazanamayız. Tanrı bizi karşılıksız bir armağan olarak bağışlar, çünkü İsa çarmıhta ölümüyle bağışlanmanın bedelini ödedi. Tanrı’nın bize hak etmediğimiz halde yaptığı bu iyiliğe lütuf denmektedir. İsa’nın ölümü ve dirilişi sayesinde, Tanrı’ya iman eden herkes bağışlanma ve sonsuz yaşamı miras alır.
Kutsal Kitap neyden bahsetmektedir? Kutsal Kitap, dualar ve özdeyişlerle, ezgiler ve öykülerle doludur. Kutsal Kitap bize Tanrı’yla yaşam ve diğer insanlarla olan ilişkiler hakkında bilgiler vermektedir. Ama tüm bunların en önemlisi, Kutsal Kitap bize Tanrı’nın Oğlu’nun yaşamı, ölümü ve dirilişi aracılığıyla başkaldıran ve itaat etmeyen halkını- sizi ve beni- Kendisine döndürmek için gözler önüne serdiği planını gösterir. Kutsal Kitap neyden bahsetmektedir? Bizzat Kutsal Kitap bu sorunun yanıtını sunar. Yuhanna’nın Müjdesi’nin sözleriyle dile getirmek gerekirse, İsa’nın öyküsü “İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır” (Yuhanna 20:31).
Kutsal Kitap’ı okudukça, İsa ve Tanrı’nın size duyduğu sevgi hakkında daha fazla şey öğreneceksiniz. Okurken aklınızda birçok soru olacak, ancak birçok cevap da bulacaksınız. Aşağıda önemli konularla ilgili Kutsal Kitap’tan bazı ayetler yer almaktadır. Aşağıda yer alan bu ayetleri okuyun ve Kutsal Kitap’ta bu ayetleri bulun. Diğer ayetleri de okuyun ve Tanrı’nın size duyduğu sevgiyle ilgili daha fazlasını öğrenin!
Kutsal Kitap bize neler söylüyor?
İSA MESİH
“Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.” (Yuhanna 3:16).
“İsa onlara, “Siz ne dersiniz” dedi, “Sizce ben kimim?” Simun Petrus, “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin” yanıtını verdi” (Matta 16:15-16).
“Onlara dedi ki, “Şöyle yazılmıştır: Mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim’den başlayarak bütün uluslara O’nun adıyla duyurulacak” (Luka 24:46b–47).
BAĞIŞLANMA
“Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır” (1.Yuhanna 1:9).
“Günahımı açıkladım sana, suçumu gizlemedim. “RAB’be isyanımı itiraf edeceğim” deyince, günahımı, suçumu bağışladın” (Mezmur 32:5).
“Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse, kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür. Doğu batıdan ne kadar uzaksa, o kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı” (Mezmur 103:11-12).
TANRI’NIN SÖZÜ
“Kutsal Yazılar’ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur” (2. Timoteos 3:16-17).
“Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı’nın sözlerini ilettiler” (2. Petrus 1:21).
“Gökten inen yağmur ve kar, toprağı sulamadan, yeri yeşertmeden, ekinciye tohum, yiyene ekmek vermeden nasıl göğe dönmezse, ağzımdan çıkan söz de öyle olacaktır. Bana boş dönmeyecek, istemimi yerine getirecek, yapması için onu gönderdiğim işi başaracaktır” (Yeşaya 55:10-11).
HASTALIK VE ÖLÜMLE MÜCADELE
“Ama O bana, “Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır” dedi. İşte, Mesih’in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim” (2. Korintliler 12:9).
“İsa ona, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?’” (Yuhanna 11:25-26a).
“Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir” (Romalılar 8:38-39).
KORKU VE KAYGI DUYULDUĞUNDA
“RAB benim ışığım, kurtuluşumdur, kimseden korkmam. RAB yaşamımın kalesidir, kimseden yılmam” (Mezmur 27:1).
“Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın” (Yuhanna 14:27).
“Tanrı sığınağımız ve gücümüzdür, sıkıntıda hep yardıma hazırdır” (Mezmur 46:1).
İMAN
“İman umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin var olduğundan emin olmaktır” (İbraniler 11:1).
“İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir” (Efesliler 2:8-9).
“Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı’yla barışmış oluyoruz” (Romalılar 5:1).
DUA
“Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama Ruh’un kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder” (Romalılar 8:26).
“Her zaman sevinin. Sürekli dua edin. Her durumda şükredin. Çünkü Tanrı’nın Mesih İsa’da sizin için istediği budur” (1. Selanikliler 5:16-18).
“RAB kendisine yakaran, içtenlikle yakaran herkese yakındır” (Mezmur 145:18).
Bu kitapçıkla ilgili soru ve düşüncelerinizi bize iletebilirsiniz:
iletisim@hristiyanliknedir.com
+90 533 972 1846