Yasa Ve Sevgi


“Kutsal Yasa’yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde büyük sayılacak. Size şunu söyleyeyim: Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisiler’inkini aşmadıkça, Göklerin Egemenliği’ne asla giremezsiniz!”

İşini sevgiyle yapan insanların daha başarılı olduklarını çok kereler duymuşsunuzdur. Anne yemeği neden güzel olur? Derler ki, içine sevgisini katar da ondan. Belki ev kadınlarının yemek yapma konusunda deneyimli ve yetenekli olmalarının da bunda payı vardır, değil mi? Ama sevginin de payı var.

İşini ve öğrencilerini seven bir öğretmenle, sadece işini yapmak için yapan, doğru bilgileri veren ama sevgiyi işin içine katmayan bir öğretmen arasında fark yok mudur? Birinci öğretmen daha mutlu öğrenciler yetiştirir. O öğrenciler verilen bilgileri daha kolay ve daha derinlemesine kavrar.

Yaptığımız işleri duygularımızın yönetmesinden bahsetmiyorum. Ama sevgi herhangi bir duygu değildir. Sevgi, bir şeyi doğru ve düzgün yapmanın ön koşuludur.

Evet ama, İsa bu İncil metnindeki ayetlerde sevgiden söz ediyor mu? Görünüşe göre hayır. O, Tanrı’nın yasasından söz etmektedir.  Kutsal Yasa’yı geçersiz kılmak için değil, aksine tamamlamak için geldiğini söylemektedir.

Gerçekten de, Hristiyanlık ve Yeni Antlaşma hakkında şöyle bir yanlış anlama olabiliyor: Bazı insanlar, Yeni Antlaşma döneminde artık Yasa’nın hiçbir hükmü kalmadığını düşünebiliyorlar. Tabii, Eski Antlaşma’daki gündelik yaşamın ayrıntılarına ilişkin ya da tapınak dönemi ritüelleri hakkındaki yasalar artık geçerli değil. Örneğin, Hristiyan erkekler artık sünnet edilmiyorlar. Ya da Hristiyanlar hayvan kurban etmiyorlar. Ve daha başka birçok Eski Antlaşma ritüeli Yeni Antlaşma döneminde uygulanmıyor. Ama yasanın bu ritüele ilişkin olan (ve ayrıca sosyal yaşamla ilgili olan) iki türü artık geçerli olmamakla birlikte, bütün bunların asıl özü olan yasa, yani, diyebiliriz ki, ahlak yasası, geçerliliğini korumaktadır ve yürürlüktedir.

Özellikle ON Emir’de toplu halde görebildiğimiz bu ahlak yasası, Tanrı’nın insan yüreklerine nakşettiği ilkelerden oluştuğu için, sadece Hristiyanlarda da değil, bütün insanlar arasında bir şekilde geçerlidir. İnsan öldürmek ve hırsızlık etmek hiçbir kültürde kabul görmez. Komşunun haklarına saldırmak, dünyanın hiçbir dininde doğru görülmez. Bunun nedeni, Tanrı’nın ahlak yasasını insanların kalplerine “yazmış” olmasıdır. Bu doğal ve ahlaki yasa, en doğru ve çarpıtılmamış biçimiyle de Kutsal Kitap’ta kaydedilmiş durumdadır.

İsa Mesih, ben Yasayı geçersiz kılmaya değil tamamlamaya geldim derken bu Yasa’dan söz etmektedir.

Mesih’in Tanrı yasasını tamamlaması, birkaç şekilde ele alınabilir. Bunlardan biri, Mesih’in, Yasa’yı gerçek anlamıyla yerine getirmesidir. Böylece Tanrı’nın insandan beklediği standart olan kusursuzluk İsa sayesinde yerine getirilmiş, tamama erdirilmiş olacaktı, ki öyle de oldu.

İkinci olarak, Mesih’in yaşamı ve ölümünün, Eski Antlaşma yasasındaki bütün maddelerin işaret ettiği, bir bakıma “simgeledikleri” gerçek anlam olduğudur. Örneğin Tevrat’ta günahların affı için kesilmesi emredilen hayvan kurbanları, İsa’nın çarmıh üzerinde canını vererek kendini bizim günahlarımız uğruna feda edişinin birer öncü simgeleridirler. Gerçek anlamlarını çarmıhta buldular ve işlevlerini tamamlamış oldular. Mesih İsa, bu anlamda da, Tanrı yasasını tamamlamış oldu.

Ve gelelim, işin sevgi boyutuna. İsa Tanrı’nın yasasına kusuruz biçimde uydu. İnsanlık için canını verdi. Ve dirilişiyle insanlara göksel yaşamı , cennet yaşamını kazandırdı. Ama bütün bunları sevgisiz yapsaydı, gerçekten de Tanrı’nın iradesini yerine getirmiş olur muydu dersin?

Hayır kardeşim, çünkü Tanrı’nın iradesiyle O’nun sevgisi birbirinden ayrı düşünülemez. Birinci Yuhanna mektubunda da yazılı olduğu gibi: Tanrı sevgidir. Bu yüzden Mesih, kendisine Kutsal Kitap’taki en büyük yasanın hangisi olduğu sorulduğunda sevgiden söz etmiş, Tanrı sevgisini insan sevgisiyle ilişkilendirerek, az önce söz ettiğimiz ahlak yasasını sevgi ilkesine bağlamıştır.

Kutsal Kitap’tan okumak istiyorum. Matta 22.bölüm 34.ayetten itibaren:

Ferisiler, İsa’nın Sadukiler’i susturduğunu duyunca bir araya toplandılar. Onlardan biri, bir Kutsal Yasa uzmanı, İsa’yı denemek amacıyla O’na şunu sordu: “Öğretmenim, Kutsal Yasa’da en önemli buyruk hangisidir?”

İsa ona şu karşılığı verdi: “ ‘Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin.’ İşte ilk ve en önemli buyruk budur. İlkine benzeyen ikinci buyruk da şudur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’ Kutsal Yasa’nın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır.”

Tanrı yasasını yerine getirmenin ancak sevgiyle mümkün olabileceğini şimdi daha iyi görebiliyoruz değil mi kardeşim? İsa ‘Doğruluğunuz Ferisilerin doğruluğunu aşmadıkça göklerin egemenliğine giremezsiniz’ derken öğretmek istediği gerçek işte budur. Ferisiler, Tanrı yasasına şekilsel bir saygı gösteriyorlardı. Ama bunu sevgiyle  yapmadıkları için, yücelttikleri Tanrı değil, kendi şekilcilikleriydi. Bu yüzden de o kuralları şeklen yerine getirmekle kendilerini doğru sayarlar, başka insanları da bu doğrultuda yargılarlardı. Güya Tanrı’nın emirlerini uyguluyorlardı ama Tanrı onlardan sadece bunu mu istemişti? Hayır. Tanrı onlardan sevgi istemişti. Ancak İsa Mesih’te gerçek anlamını bulan, sevgi.

Kurtuluş yolu olan Mesih, Tanrı’nın Yasasını Ferisi şekilciliğinden arınmış, Tanrı sevgisiyle dolu bir biçimde yerine getirdi. Tanrı’nın yasasın tamamladı. Yasayı sadece yerine getirmekle kalmadı, onun gerçek anlamını da açıkladı.

Rabbimiz biz insanlara olan sevgisi nedeniyle, bütün acılara, hatta ölüme bile katlandı. Bizim sonsuz kurtuluşumuz için canını verdi. İşte gerçek sevgi budur kardeşim. İsa, O’na güvenen her insana kollarını açıyor.

Dua Edelim: Göksel Baba. Sen bize, ‘Sevmenin senin yasanı yerine getirmek olduğunu söylüyorsun. Bize biricik Oğlun İsa Mesih’le arandaki harika sevgiye ortak ettiğin için sana şükrediyoruz. Bizi daima sevginde tut ki İsa Mesih sayesinde yasanı yerine getirebilelim.

Facebook
Twitter
WhatsApp
E-Posta

Benzer Yazılar

Yorumlar