Tepetaklak

 

O günlerde Meryem kalkıp aceleyle Yahuda’nın dağlık bölgesindeki bir kente gitti. Zekeriya’nın evine girip Elizabet’i selamladı. Elizabet Meryem’in selamını duyunca rahmindeki çocuk hopladı. Kutsal Ruh’la dolan Elizabet yüksek sesle şöyle dedi: “Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır! Nasıl oldu da Rabbim’in annesi yanıma geldi? Bak, selamın kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı. Luka 1:39-44

Meryem için Elizabet’in kendisine böyle şeyler söylemesi çok tuhaf olmalıydı. “Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun!” diye bağırdı. “Nasıl oldu da Rabbim’in annesi yanıma geldi?” Genç bir kadın olarak ailesinin değerli bir büyüğüyle konuşan Meryem, küçük görülmeyi, yardım edilmeyi, hatta önemsenmemeyi beklerdi. Merak ediyorum, acaba kendini rahatsız hissetti mi? Ama sevinci hepsinin önüne geçti. Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar. Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi.” diye Rab’be övgüler yağdırdı. Tanrı bütün dünyayı tepetaklak ederek insan ve doğa beklentisinin üzerine çıkıp Meryem’i İsa’nın annesi yapandır. O, yaşlı ve çocuksuz Elizabet’i “Rab’bin Yollarını Hazırlayan” Yahya’nın annesi yapar. Onlar böylece Tanrı’nın alçakgönüllüleri ve unutulmuşları onurlu yerlere yükselteceği günü birlikte beklerler – bu onların kendi hak edişleriyle değil, İsa’nın kurtuluşuyla olacaktır. Bu bizim için de böyledir, değil mi? Yaratıcı’mızın bir insan olarak beden alıp bizi kurtarması için kendi doğruluğumuzla mı buna layık görüldük? Biz kimiz ki, O’nun sevgisinin odakları olalım, O’nun yaşamı, ölümü ve dirilişi sayesinde kurtulalım?

Dua Edelim: Tanrım, bizleri böylesine bir sevgiyle onurlandırdığın için sana şükürler olsun. Amin.

Facebook
Twitter
WhatsApp
E-Posta

Benzer Yazılar

Yorumlar