Yasa Altında

 

Sekizinci gün, çocuğu sünnet etme zamanı gelince, O’na İsa adı verildi. Bu, O’nun anne rahmine düşmesinden önce meleğin kendisine verdiği isimdi. Musa’nın Yasası’na göre arınma günlerinin bitiminde Yusuf’la Meryem çocuğu Rab’be adamak için Yeruşalim’e götürdüler. Nitekim Rab’bin Yasası’nda, “İlk doğan her erkek çocuk Rab’be adanmış sayılacak” diye yazılmıştır. Ayrıca Rab’bin Yasası’nda buyrulduğu gibi, kurban olarak “bir çift kumru ya da iki güvercin yavrusu” sunacaklardı. Luka 2:21-24

İsa’nın sünnetini hatırlamamızın önemli bir nedeni vardır: İsa ilk kez resmi olarak Tanrı’nın Yasası altına girmiştir. Bu, Tanrı’nın İsrail halkı için Musa’ya verdiği kurallar ve ritüellerden oluşan karmaşık bir sistemdi. Onlara Tanrı’ya nasıl tapınacaklarını ve O’nunla nasıl ilişki kuracaklarını gösteriyordu. Sekiz günlükken Tanrı’nın Oğlu olan İsa bu sorumlulukları taşıyordu ve bunu O kırk günlükken tapınakta yeniden görüyoruz. Bu olaylar neden önemlidir? Çünkü İsa tüm bunları bebekken bile bizim adımıza yapıyor. Peki ya On Emir – hepimizin yapmamız gerektiğini bildiğimiz ama mükemmel bir şekilde yerine getiremediğimiz Yasalar? Ya sevgi, sabır, adalet ve merhamet konusundaki günlük başarısızlıklarımız? İsa olmasaydı, başarısızlıklarımız bizi ezip geçerdi. Oysa İsa’yla beraber kurtuluşumuz vardır. O bizim başarısızlıklarımızı kabul eder ve yerine kendi mükemmelliğini koyar. Üzerimizdeki günah yükünü kaldırmak için yaşamını ortaya koyar ve bize sonsuza dek özgürlük ve yaşam vermek için yeniden dirilir. Biz bunları yapamazdık. Ama İsa yapabilirdi ve yaptı, çünkü bizi seviyor. Şimdi O’nunla birlikte sonsuza dek sevinç, esenlik ve bağışlanma içinde yaşayacağız.

Dua Edelim: Sevgili Kurtarıcım, başarısızlıklarımı üstlendiğin için sana teşekkür ederim. Amin.

Facebook
Twitter
WhatsApp
E-Posta

Benzer Yazılar

Yorumlar